Buğday başak olmadan önce kar altında bekler,

Her geçen gün güneşi özler.

Onu görmeden hayata döner,

Güneşi görünce sevdası artar.

Her geçen günse hasattan korkar.

24 Mayıs 2011 Salı

Zaman geçiyor, bak geçip gitti az önce :(

      Zaman geçiyor, bak geçip gitti az önce :(

Şimdi, şimdi mi yani ? Tam sırasıydı yılgınlığın hayata dair. Oysa o kadar çok doluydum ki. Demekki sadece geriye, gözlerimi kapatıp karanlığa doğru koyuluvermek kalıyor. Yolcuyum ve son yolcusu ben değilim bu durumun.

      El veriyorum sana, sende mutlu ol bundan öncekiler gibi.


      Cümlelerin kuruluşunu düşünmüyorum. Kelimelerin gücü yetiyor birbiri ardına girmeye. Herkes sırasını biliyor. Benim hayatıma girecekler de herhalde böyle. Bir ben bilmiyorum. Neyi bildiğimin ne önemi var. Bildiğim, benim gibi olan milyonlarca insandan, benim gibi yaşayıp unutulan milyarca insanlardan biri olmam. Bak hiç karışık değil. Bilinmez hiç değil. Sende yaşıyorsun bazı zamanlar ya da benim gibi çok zaman. 


      Az önce yine, biraz daha zaman geçti hayatımdan. Hava hala soğuk ve pencere hala kapalı. Öyle olmasa pencereden esen rüzgar aldı götürdü hatta rüzgar çaldı hayatımı elimden derdim. Bunu da söylerdim ki, o kadar çaresizim. Sevmeye yeteneksiz de değilim. Yanlış zmanda yanlış yerde oldun mu hiç ? Ben,hep yanlış karede resim çektirp o resmi göremeyenlerdenim.


      Sakın ağlama diye sesler duyuyorum, garip... Galiba geçen ay doldurmuş olmalıyım bu hakkımı.

      Sevgini ver, sonra anısı kalsın. Böylede geçer zaman. Baki olmasın sevgin hiç. Tamam bende baki, itiraf ediyorum. Karşımdaki insan nasıl hissediyor, bunu bilemiyorum.

      Aslında birini düşünüyorum şu an. Gözleri sadece beni gören ve ışıl ışıl parlayan. Kalbi de kıpır kıpır atan. Teni mi? Teni de ruhu gibi saf kokan. Başka, ya başka! Başka neye gerek var sevmenin anlamını bilsin yeter. Peki, peki sen biliyor musun diye soranlara da neden bu kadar yalnızım anlamıyor musun diye sesleniyorum. Hiçbir şeyden korkmayan vede gözlerine baktığım zaman hiçbir zaman yarıyolda kalmayacağımı hissettirecek olan, bak ben buradayım.

      Duygusallığım iki tek atınca değil. Senin ki öyle mi ey koca sevdalı. Sende hüzünlüsün yalnızken. Yırt sayfanın ucunu, yeri belli olsun bu hikayenin bu noktası. Bu kitabı eline aldığında içine acıyı taaa en sonu kadar yaşatan sayfayı bir daha gör. İnşallah o zman yaşlı değilsindir de keşkeler çıkmaz dudaklarından. Gençsen ona doğru koşmak için az zamanın kaldı. Ben yarım kalmışım koşsamda ne farkeder. Yok olana ne kadar koşarsın ki !


                                                                                                                   Osman Şimşek
                                                                                                                12.04.2009 / 17.42

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder